MohaMed
Coha Yargıçla ( Arab ülkelerinde ''Coha'' Nasserddin gibi Türkiye'de ) Bir gün Coha pazarda yürüyormüs aniden bir adam ona tokatlamış . Coha ona bakmış ve onunlu savaşmak istemiş. Adam '' Çok özür dilerim , seni başka biri sandım '' demiş . Coha özürünü kabul etmimiş ve yargıçı gitmek ısrar etmiş . Yargıç o adamın arkadaşı olmuş , Coha bilmiyormuş. Yagıç adama göz kırpmış ve kararını vermiş '' Sen Joha'ya 200 Lirayı ödeyeceksin '' O demiş . Adam '' Ama şu an param yok '' demiş . Yargıç '' Tamam o zaman çık ve paranı getir , Coha burda seni bekleyecek '' demiş ve yine ona göz kırpmış. Coha uzun saatler beklemiş ama adam geri gelmemiş . O sıkılmış , yargıça gitmiş , ona tokatlamış '' kusura bakma ama vaktım yok , ondan sizin paranızı alın '' demiş .
Sep 10, 2014 9:06 AM
Corrections · 2
1

Coha ile Yargıç

( Arap ülkelerinde ''Coha'' Türkiye'deki Nasrettin Hoca gibi )

Bir gün Coha pazarda yürüyormuş,  bir adam ona aniden bir tokat atmış . Coha ona bakmış ve onunla kavga etmek istemiş. Adam '' Çok özür dilerim , seni başka biri sandım. '' demiş .
Coha, o adamın özrünü kabul etmemiş ve yargıca gitmek için ısrar etmiş .

Yargıç, o adamın arkadaşıymış , Coha bunu bilmiyormuş. Yargıç adama göz kırpmış ve kararını vermiş: '' Sen Joha'ya 200 Lira ödeyeceksin '' O demiş . Adam '' Ama şu an param yok. '' demiş . Yargıç '' Tamam o zaman git, paranı getir; Coha burada seni bekleyecek. '' demiş ve yine ona göz kırpmış. 

Coha uzun saatler beklemiş ama adam geri gelmemiş . Coha sıkılmış , yargıcın yanına  gitmiş , ona bir tokat atmış: Kusura bakma ama vaktim yok , ondan sizin paranızı alırsınız '' demiş .

September 10, 2014
Güzel fıkra. Mana olarak bu fıkraya benzer bir Nasreddin Hoca fıkrası var: Cimri Aşçı Nasreddin Hoca Akşehir'de kadılık ( yargıç) vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de bir fakir. Aşçı sözü alır : - Hocam demiş, ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde ekmekle geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya (yenmeye). Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi. Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp : - Doğru mu bunlar ? diye sormuş. - Evet, demiş fakir adam. - Öyleyse para kesesini çıkar bakalım. Zavallı fakir, kadı efendiye karşı gelememiş. İçinde üç beş akçe bulunan para kesesini Hoca' ya uzatmış. Bu sefer aşçıyı çağırmış yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlamış. Sonra da : - Haydi demiş aldın işte alacağını. Aşçı : - Nasıl olur ? diye şaşkınlığını belli etmiş. Paramı vermediniz henüz. Hoca cevap vermiş : - Fazla uzatma, yemeğin buğusunu satan akçenin de sesini alır elbet !
September 10, 2014
Want to progress faster?
Join this learning community and try out free exercises!