Alexey Kapranoff
"Yetim kış", Yuri Koval ("Сиротская зима", Юрий Коваль) "Yetim kış", Yuri Koval tarafından bir hikayesini özetledim. Yuri Koval Soviet çocuk ve gençlik yazarıdır. Öyküleri, romanları, şiirleri yazarak geçen yüzyılın ikinci yarısında çok ünlü olmuş. Bu öykünün yirmi küçük bölümleri var. Yarısı bir avcı tarafından anlatılıyor, gerisi bir ayı tarafından. Bölümler sırayla gidiyor. Avcı başlıyor, sonra ayı, sonra avcı filan falan. Aslında yazar "avcı", "ayı" kelimeleri hiç kullanmıyor. Başında kahramanları bilmiyoruz, ama sonuna kadar tüm iki hikayeleri öğreniyoruz. Ayı fikirlerinde avcı "cebinde elmalı bir adam", ve adam ayıyı "kuru pençeli" diyor. Ayının bir pençesi yaradan kullanılmaz, sadece üç tane kullanılır. Adam kışın tanıdığı ormanda kaybolmuş. Çok uzak gezmiş belki ve geri dönmeye karar verip kendisinin izlerini karşıya geçen başka izleri görmüş. Ormanda eski yaralı ayı yaşıyormuş. Adam ormandan çıkmalıyım diye anlamış, çünkü kışın uyumayan ayı çok tehlikeli. Avcı köye giden yolu ararken ayı civarındaymış çalıda hiç görülmemiş. Ayı avcıyı her yerde takip ediyormuş, bazen arkasında, bazen önünde. Ayı hep vurabilmiş ama istememiş. Ayı mantıksızmış çünkü sadece hayvan. O görmüş ve takip etmiş. Metinde hayvanın fikirleri adamdan çok farklı. Avcı ayıdan kaçtım diye düşünmüş, ama yine izlerini karşılaşıp çok korkmuş. Ateş yapmaya karar vermiş, ayılar ateşe yakınlaşmaz diye düşünmüş. O sırada ayı ne ateşten, ne dumandan hiç korkmuş, çok yakında oturuyormuş ve karanlıktan avcıya bakıyormuş. En sonunda avcı yerini hatırlayınca ateşi söndürüp evine yola gitmiş. O eğlenceli yürürken ayı çalıdan kalkmış. İkisi kala kalmışlar. Sonuç olarak ayı saldırmadan duruyorken avcı başka bir tarafa gitmiş. Ayı onu takip etmemiş. Bu iyi ve biraz beklenmeyen bir son. Hikayenin olayı az, kahramanların hatırlamaları çok var. Ayının yarası hakkında öğreniyoruz, adamın köyünün tarihi öğreniyoruz. Hikayenin adı biraz belli değil. O kış ılıkmış, karlı ama kar hep nemliymiş. Böyle kışları evsiz yetimler için daha kolaylar, bu yüzden "yetim" denirler bazen. Ayrıca hikayelerde herkes "yetim" diye sanırım. Hem ayı, hem adam, hem de kış.
Feb 2, 2015 8:14 PM
Corrections · 3
1

"Yetim kış", Yuri Koval ("Сиротская зима", Юрий Коваль)

"Yetim kış", Yuri Koval tarafından bir hikayesini yazılan bir hikayeyi özetledim.

Yuri Koval Soviet Sovyet çocuk ve gençlik yazarıdır. Öyküleri, romanları, şiirleri yazarak geçen yüzyılın ikinci yarısında çok ünlü olmuş olmuştur.

Bu öykünün yirmi küçük bölümleri bölümü var. Yarısı bir avcı tarafından anlatılıyor,
gerisi bir ayı tarafından. Bölümler sırayla gidiyor. Avcı başlıyor, sonra ayı, sonra avcı filan falan <em>(we usually say "</em>falan filan<em>" ^^)</em>.

Aslında yazar "avcı", "ayı" kelimelerini hiç kullanmıyor. Başında kahramanları bilmiyoruz, ama sonuna kadar tüm iki hikayeleri öğreniyoruz. Ayı fikirlerinde avcı "cebinde elmalı bir adam" ve adam ayıyı ayıya "kuru pençeli" diyor. Ayının bir pençesi yaradan kullanılmaz, sadece üç tane kullanılır. <em>(More likely "</em>Ayı bir pençesini yaradan kullanamaz, sadece üç tane kullanabilir.<em>")</em>

Adam kışın tanıdığı ormanda kaybolmuş. Çok uzakta gezmiş belki ve geri dönmeye karar verip verince, kendisinin izlerini izleri haricinde karşıya geçen başka izleri görmüş. Ormanda eski, yaralı ayı yaşıyormuş. Adam ormandan çıkmalıyım diye anlamış düşünmüş, çünkü kışın uyumayan ayı çok tehlikeli olur.

Avcı köye giden yolu ararken ayı civarındaymış fakat çalıda çalı yüzünden hiç görülmemiş. Ayı avcıyı her yerde takip ediyormuş, bazen arkasında, bazen önünde. Ayı hep vurabilmiş ona vurabilirmiş/onu öldürebilirmiş ama istememiş. Ayı mantıksızmış çünkü o sadece bir hayvan. Onu görmüş ve takip etmiş. Metinde hayvanın fikirleri adamdan çok farklı.

Avcı ayıdan kaçtım diye düşünmüş, ama yine izlerini izleriyle karşılaşıp çok korkmuş. Ateş yapmaya yakmaya karar vermiş, ayılar ateşe yakınlaşmaz diye düşünmüş.

O sırada ayı ne ateşten, ne dumandan hiç korkmuş, çok yakında oturuyormuş ve karanlıktan avcıya bakıyormuş.

En sonunda avcı yerini hatırlayınca ateşi söndürüp evine yola gitmiş düşmüş. O eğlenceli neşeli yürürken ayı çalıdan kalkmış. İkisi kala kalmışlar. Sonuç olarak ayı saldırmadan duruyorken avcı başka bir tarafa gitmiş. Ayı onu takip etmemiş. Bu iyi ve biraz beklenmeyen bir son.

Hikayenin olayı az, kahramanların hatırlamaları çok var. Ayının yarası hakkında öğreniyoruz, adamın köyünün tarihi öğreniyoruz.

Hikayenin adı biraz belli değil. O kış ılıkmış, karlıymış ama kar hep nemliymiş. Böyle kışları kışlar evsiz yetimler için daha kolaylar kolay, bu yüzden "yetim" denirler bazen. Ayrıca hikayelerde herkes "yetim" diye sanırım. Hem ayı, hem adam, hem de kış.

February 3, 2015
Want to progress faster?
Join this learning community and try out free exercises!