Bugün kar yağmur yağıyor

Bugün kar yağmur yağıyor. Dişinda Dışarısı çok soğuk, ama evde ılık. Belki film izlecgim izlerim veya ders çalisyocam çalışırım. Bazen rahat etmek istiyorum, ama başka sorumluluklarım var. İşim var. Kocam var. Ailem var. Çok Çeşitli / Bir takım sorumluluklarım var. Hayatım ıle ne yapabılırm acaba? Hayatıma nasıl bir yön verebilirim acaba? (1)  (What can I do with my life?) Bir gün diller ogrentıcam, hem pastalar pısyorcam. Bugün dil öğreneceğim / çalışacağım ve pasta pişireceğim. Çünkü en çok sevdiğim şeyler, yemek yapmak ve dil orğemek öğrenmek.

(1) :  Türkçe konuşan diğer üyelerden bu cümle için belki daha iyi öneriler gelebilir.

Düzeltilmiş olarak:

Bugün kar yağıyor
Bugün kar yağıyor. Dışarısı çok soğuk, ama ev ılık. Belki film izlerim veya ders çalışırım. Bazen rahat etmek istiyorum, ama sorumluluklarım var. İşim var. Kocam var. Ailem var. Çeşitli sorumluluklarım var. Hayatıma nasıl bir yön verebilirim acaba? (1)  (What can I do with my life?) Bugün dil çalışacağım ve pasta pişireceğim. Çünkü en sevdiğim şeyler, yemek yapmak ve dil öğrenmek.

* sorumlulukları = responsibilities (is there a better word?) 

responsibility  =  sorumluluk

responsibilities  =  sorumluluklar

my responsibilities  =  (benim) sorumluluklarım

* Dişinda çok soğuk, ama evde ılık = It is cold outside, but inside the house it is warm.

Dışarısı çok soğuk  =  Dışarıda hava çok soğuk

Evin içi ılık  =  Ev ılık

* Belki film izlecgim veya ders çalisyorum? Maybe I will watch a film or I will study?

Belki film izleyeceğim veya ders çalışacağım.

Bu daha iyi:  Belki film izlerim ya da ders çalışırım.

Bugün kar yağmur

Bugün kar yağmur. Dişinda çok soğuk, ama evde ılık. Belki film izlecgim veya ders çalisyocam? Bazen rahat istiyorum, ama başka sorumlulukları var. Iş var. Koca var. Aile var. Çok sorumlulukları var. Hayatım ıle ne yapabılırm acaba? (What can I do with my life?) Bir gün diller ogrentıcam, hem pastalar pısyorcam. Çunku en çok sevdim şeyler yemek yapmak ve dil orğemek.

*sorumlulukları = responsibilities (is there a better word?)

* Dişinda çok soğuk, ama evde ılık = It is cold outside, but inside the house it is warm. 

* Belki film izlecgim veya ders çalisyorum? Maybe I will watch a film or I will study?