Masal. Bölüm üç.
... Birdenbire fırtına başladı. Çevresi (nde) karanlıktı, gök gürledi, şimşek parladı, bol bol yağmur yağdı. (En kötü havada) Hava şartları, kötü olmasına rağmen, büyük birisi o eve geldi. Nasıl da ormana (bütün) homurdandı:
- Bu evde kim yaşıyor? - diye bağırdı.
Kapıyı (ya) nasıl çaldı, neredeyse kırabilir di. (bozabilirdi) Sinek bu sefer de korkmadı, pencereyi biraz açtı, oradan dışarı baktı ve ince sesle söyledi:
- Biz burada yaşıyoruz! Sinek (yim), fare, kurbağa, horoz ve tavşan. Sen kimsin? – dedi.
- Ayıyı 'm. Islandım ve titriyorum. Beni evin içine alınız, kurumayı ve ısınmayı istiyorum. –dedi.
- Seni evin içine memnuniyetle alacağız, ama burada sığ(a)mazsın. –bütün herkez dediler.
Ayı üzüldü. Nereye gidebilecekti ki ? Nerede kurula(yu)bilecek? Nerede ısınabilecek?
Bunun için çatının (dam) üzerine tırmandı, sıcak boruya yaklaştı, ama ev ayıya dayanamadı. Ayının altında parçanladı, ama kimseyi ezmedi, herkes(z) kaçtı (bildiler). Yağmur bitirken ve gök temizlenirken, evin yanında herkes(z) toplandılar ve ağlamaya başladılar.
- Işte evimiz yok! –diye (devam) sürekli ağlıyordular.
- Nerede yaşacağız? – diye fare (söyledi) sordu.
Ayı yaklaştı, (düşük) başını eğdi ve söyledi:
- Affedersiniz! Suçluyum.- dedi.
- Eğer bize yeni evi kurmaya yardım edersen, seni bağışlarız (affederiz(tiriz). (Bozabilirdin) Evi yıktın, yeniden de yapabilirsin(kurabilir)!
Yeni yapılacak ev(i) için herkes hazırlıklara başladı.(bütün herkez kurmaya başlıyorlar). Ayı herkes(z)den daha büyük (fazla) çalışıyor, en ağır ve zorlu işi yapıyor. (ediyor).
(Işte) Sonunda yeni evi yaptılar (kurdular), daha iyi, daha büyük, ve daha güzel bir ev oldu(çıktı.) Herkes (z) eve (orada) (sığabilirdiler) yerleştiler, hatta misafirlerine de yer kaldı.
Böylece altı hayvan yeni evde dostc(ç)a (şimdiye kadar yaşarlar) yaşıyorlar.