Nick
Likya Yolunda yürüyüş yaptık (14) Sonraki gün dağa doğru yürüyüş yapmaya başladık. Arkadaş Oğuzhan daha önce yola koyulmuştu. Bir az yürüyüş yaptıktan ve Yanartaş'ı geçirdikten sonra birkaç alabalık restoranının olduğunu Ulupınar köyüye ulaştık. Erken varsaydı da, onlardan birinde yiyeceğinizi karar verdik. Daha sonra tekrar yola devam ettik. Yukarı Beycık köyünde rehber kıtabinın bahsettiği markette alışveriş yapmak istiyorduk ama oraya ulaştığımızde şu market bir ay önce kapatılmış bildik. Market hakkında bilgileri veren oradaki bir lokantanın sahibi, bize ekmek, domates, salatalık ve yeşil biber verdi. Teşekkür ettik. Sonra, İspanyol olduğumuzu sordu. Bizim öyle olduğumuzu söylediğimizde Oğuzhan lokantasında bir saatten daha bizi beklemiş anlattı. Daha geç cadırımızı kurmak için düz alan aradığımızda Oğuzhan'ı bulduk. Çadırımız içinde uyku tulumunuzda yatmaktan sonra, büyük gürültü duyduk. Baslangıçta fırtınanın gök gürültüsü olduğunu düşündüm, ama sonra düşen taşlar olduğunu anladım, çok korktum ve çok hızlı çadırımızdan çıktım. Taşlar çok gürültülü varsaydı da tehlikemiz yoktu. [Fotoğraf: Yanartaş'ın topraktan çıkan alevleri (ve ben!)]
Sep 4, 2015 4:33 PM
Corrections · 2

Likya Yolunda yürüyüş yaptık (14)

Sonraki gün dağa doğru yürüyüş yapmaya başladık. Arkadaşımız Oğuzhan daha önce yola koyulmuştu. Bir az yürüyüş yaptıktan ve Yanartaş'ı geçirdikten sonra birkaç alabalık restoranının olduğunu Ulupınar köyüne ulaştık. Erken varsaydık da, onlardan birinde yiyeceğimize karar verdik. Daha sonra tekrar yola devam ettik.

Yukarı Beycık köyünde rehber kıtabının bahsettiği markette alışveriş yapmak istiyorduk ama oraya ulaştığımızde o marketin bir ay önce kapatıldığını öğrendik. Market hakkında bilgileri veren oradaki bir lokantanın sahibi, bize ekmek, domates, salatalık ve yeşil biber verdi. Teşekkür ettik. Sonra, İspanyol olduğumuzu sordu. Bizim öyle olduğumuzu söylediğimizde Oğuzhan lokantada bir saatten fazla bizi bekledeğini anlattı.

Daha geç cadırımızı kurmak için düz alan aradığımızda Oğuzhan'ı bulduk. Çadırımızın içinde uyku tulumumuzda yattıktan  sonra, büyük gürültü duyduk. Baslangıçta fırtınanın gök gürültüsü olduğunu düşündüm, ama sonra düşen taşlar olduğunu anladım, çok korktum ve çok hızlı çadırımızdan çıktım. Taşlar çok gürültülüyse de tehlikemiz yoktu.

[Fotoğraf: Yanartaş'ın topraktan çıkan alevleri (ve ben!)]

September 4, 2015
Want to progress faster?
Join this learning community and try out free exercises!