영어 강사 찾기
roh.Ramazan
TÜRKÇE ŞİİR-Anlatamıyorum---I Can't Tell Anlatamıyorum Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Analatamıyorum... Orhan Veli Kanık ------------------------------------------ I Can't Tell If I cry, can you hear my voice, In my lines; Can you touch, My tears, with your hands? I didn't know that songs were this beautiful, Whereas words were this insufficient Before I had this trouble. There is a place, I know; It is possible to say everything; I am pretty close, I can feel; I can't tell.
2012년 9월 13일 오전 7:55
교정 · 4
selam nasılsın mayas.teşekkürler ama benim ingilizcem o kadar da iyi degil..başkası cevirdi ben buraya ekledim...görüşmek üzere
2012년 9월 13일
rohat kardesim: bu cok guzel bir siir, kim cevrildi? sen mi?
2012년 9월 13일
zifiri karanlikta uçsuz bucaksiz. Simdiden çekilecek acisi bunun, duyulacak mahzunlugu simdiden. Böylesine sevilecek bu dünya "Yasadim" diyebilmen için... Nazim Hikmet
2012년 9월 13일
YAŞAMAYA DAIR 1 Yasamak sakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yasayacaksin bir sincap gibi mesela, yani, yasamanin disinda ve ötesinde hiçbir sey beklemeden, yani bütün isin gücün yasamak olacak. Yasamayi ciddiye alacaksin, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kollarin bagli arkadan, sirtin duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleginle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmedigin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamisken, hem de en güzel en gerçek seyin yasamak oldugunu bildigin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksin ki yasamayi, yetmisinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalir diye degil, ölmekten korktugun halde ölüme inanmadigin için, yasamak yani agir bastigindan. 1947 2 Diyelim ki, agir ameliyatlik hastayiz, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün degilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de gülecegiz anlatilan Bektasi fikrasina, hava yagmurlu mu, diye bakacagiz pencereden, yahut da sabirsizlikla bekleyecegiz en son ajans haberlerini. Diyelim ki, dövüsülmeye deger bir seyler için, diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün yüzükoyun kapaklanip ölmek de mümkün. Tuhaf bir hinçla bilecegiz bunu, fakat yine de çildirasiya merak edecegiz belki yillarca sürecek olan savasin sonunu. Diyelim ki hapisteyiz, yasimiz da elliye yakin, daha da on sekiz sene olsun açilmasina demir kapinin. Yine de disariyla birlikte yasayacagiz, insanlari, hayvanlari, kavgasi ve rüzgariyla yani, duvarin ardindaki disariyla. Yani, nasil ve nerede olursak olalim hiç ölünmeyecekmis gibi yasanacak... 1948 3 Bu dünya soguyacak, yildizlarin arasinda bir yildiz, hem de en ufaciklarindan, mavi kadifede bir yaldiz zerresi yani, yani bu koskocaman dünyamiz. Bu dünya soguyacak günün birinde, hatta bir buz yigini yahut ölü bir bulut gibi de degil, bos bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri karanlikta
2012년 9월 13일
더 빨리 진행하고 싶나요?
이 학습 커뮤니티에 참여하고 무료로 연습해보세요!
roh.Ramazan
언어 구사 능력
아랍어, 영어, 프랑스어, 쿠르드어, 러시아어, 터키어, 우즈베키스탄어
학습 언어
아랍어, 영어, 프랑스어, 러시아어, 우즈베키스탄어