Cümleler gramer olarak doğru olsa da daha etkili yazılabilir. Şu şekilde olursa hikaye daha güzel olur. 

Likya Yolu'nda Yürüyüş Yaptık (8)

Önceki gün yukarıya çıktığımız metreleri sonraki gün indik! En yüksek nokta olan Avlağıgediğin'de rehber kitapta bahsedilen lale ve şakayık çiçeklerini göremedik: Bitkiler vardı ancak çiçek yoktu. Çünkü mevsimi geçmişti. Bu noktayı geçmeden once ve geçtikten sonra sis vardı. Hava serindi. Yürüyüş yapmak için guneşten daha iyiydi. Daha sonra Belos ve Dinek Tepe antik kentlerini ziyaret ettik.

İniş çok uzundu. Akşam çavdırımızı kurmak için durmak istiyordum, ama uygun, düz, taşsız yer yoktu. Patikaya devam etmek gerekiyordu. Nihayetinde, çok yorgun olarak çadırımızı Likya Yol'unun patikasinda kurduk! Oniki saatte kimse geçirdi. (Ne demek istediğiniz anlaşılmıyor.)

[Fotoğraf: dağlardaki siste keçiler ve keçiçilerini sık sık gördük (Dağlarda sis içinde keçileri ve çobanları sıkça gördük.)]

Likya Yolunda yürüyüş yaptık (8)

Önceki gün yukarıya çıktığınız metreleri sonraki gün indik! En yüksel nokta olan Avlağıgediği'de rehber kitabının bahsettiği lale ve şakayık çiçeklerini görmedik: Bitkileri vardı, ama çiçek yoktu, çünkü mevsimini geçmişti. Bu noktayı geçmeden once ve geçtikten sonra sis vardı. Hava serindi: yürüyüş yapmak için guneşten daha iyiydi. Daha sonra Belos ve Dinek Tepe antik kentlerini ziyaret ettik.

İniş çok uzundu. Akşam çadırımızı kurmak için durmak istiyordum, ama uygun düz taşsız yer yoktu. Patikaya devam etmemiz gerekiyordu. Nihayetinde, çok yorgun olarak, çadırımızı Likya Yol'unun patikasinda kurduk! Oniki saatte kimse geçmedi. 

[Fotoğraf: dağlardaki siste keçileri ve keçiçilerini sık sık gördük]

Likya Yolunda yürüyüş yaptık (8)

Önceki gün yukarıya çıktığınız metreleri, bir sonraki gün indik! En yüksel yüksek nokta olan Avlağı /gediği'de/  geldiğimizde (or <em>ulaştığımızda</em>) rehber kitabının bahsettiği /yol rehberinde bahsedilen/ lale ve şakayık çiçeklerini göremedik: Bitkilerini vardı, ama çiçekler yoktu, çünkü mevsimini geçmiştir. Bu noktaya geçmeden once ve geçtikten sonra sis vardı. Hava serindi: yürüyüş yapmak için guneşten güneşli bir havadan daha uygundu. daha iyiydi. Daha sonra Belos ve Dinek Tepe antik kentlerini ziyaret ettik.

İniş /yolu/ çok uzundu. Akşam çavdırımızı kurmak için durmak istiyordum, ama uygun düz taşsız bir yer yoktu. Patikaya devam etmek gerekiyorduz. Nihayetinde, çok yorgun /bir hâlde/, çadırımızı Likya Yol'unun patikasinda kurduk! Oniki saatte kimse geçirdi.

[Fotoğraf: dağlardaki siste keçiler ve keçiçilerini /çobanları/sık sık /sıklıkla/ gördük]