No longer = You had better take into consideration that you are no longer young. - Artık genç olmadığını dikkate alsan iyi olur.
Any longer = We cannot follow your plan any longer. - Artık planını izleyemeyiz.
No more = The noise grew fainter, till it was heard no more. - Ses gittikçe zayıfladı, artık duyulmayıncaya kadar.
Anymore = I don't believe in you anymore. - Artık sana inanmıyorum.